Her Girişimcinin Mutlaka İzlemesi Gereken İlham Verici TED Konuşmaları


Dünyaca ünlü TED Talks konferans videoları arasından her girişimcinin mutlaka izlemesi gereken ilham verici konuşmaları derledik.

“Ideas worth spreading” yani “paylaşılmaya değer fikirler” sloganı ile yola çıkan, teknolojiden tasarıma; eğlence sektöründen global meselelere kadar pek çok konuda ilham verici konuşmalara ev sahipliği yapan TED Talks, çok kısa sürede dünyanın en popüler konferanslarından biri haline geldi. Endüstri liderlerinin yaptığı konuşmalar kariyerimizi yönetmemizde, gelecek planları oluşturmamızda ve hayatımızı değiştirmemizde bize ilham vermeye devam ediyor. Biz de Fikirci Baba olarak, TED Talks konferans kayıtları arasından her girişimcinin mutlaka izlemesi gereken ilham verici konuşmaları sizin için derledik.




Bill Gross – Startup şirketlerini başarılı yapan en büyük sebep.

Kendisinin de birçok girişim sahibi olan ve diğer startuplar için danışmanlık görevi yapan Bill Gross TED konuşmasında bir startupın diğerinden neden daha başarılı olabileceğine dair nedenler sunuyor. O bazı mükemmel işletmelerin başarısız olduğuna ve şüpheli işletmelerin başarılı olduğuna tanıklık etti ve bu deneyimleri onu bu büyük farklılıkların neden meydana geldiğini belirtmeye itti.

Bill Gross fikrin sağlamlığı, şirket lansman zamanlaması, şirkete liderlik eden takım, sermayeye erişim ve genel iş modeli gibi kriterler üzerinden startupları değerlendiriyor. Bu değerlendirmenin sonucunda bir startupı diğerlerinden daha başarılı yapan etkenin “zamanlama” olduğunu keşfediyor.



Navi Radjou – Zor durumlar karşısında yaratıcı problem çözme.

Silikon Vadisi’nde inovasyon ve liderlik danışmanlığı yapan Navi Radjou’nun TED konuşması problem çözme alanında uygulanan minimalist uygulamalar üzerine. Problem çözme her alanda uygulanabilir çünkü inovasyon, bilimsel buluşlar hatta sosyallikte için bile gereken bir olgudur. Rodjou bu konuşmasında problem çözmede karşılaşılabilen zorlukların gerekliliğini ve sağladığı avantajları anlatıyor.

Girişimciler için ise bu kısıtlı sermaye, kısıtlı kaynak ve kısıtlı zaman ile çalışmak anlamına geliyor. Kısıtlı olduğunuz alanlar fazla ve bu yüzden işiniz zor gözüküyor fakat aslında bu kısıtlamalar daha yüksek seviyelerde inovasyonlara yol açıyor. Radjou, dünyanın dört bir yanından sınırlı kaynak ile inovasyon yapan, hatta karşısına çıkan zorluklar sayesinde inovasyon yapan girişimciler hakkında büyüleyici örnekler sunuyor. Bu konuşma elindekilerle ne yapacağını bilemeyip kara kara düşünenler için mükemmel bir ilham kaynağı olabilir.





Simon Sinek – Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler?

İlham verici liderlik konusunda iki kitabı bulunan Simon Sinek bu konuşmasında “Altın Çember” ismini verdiği, bir şirketin “neden, nasıl ve ne” ürettiğini gösteren motivasyon teorisini anlatıyor. Sinek’e göre; en önemli olan şey ürün, servis ya da plan değil, önemli olan girişimci olarak ürünün, servisin ya da planın NEDEN önemli olduğunu düşündüğümüz. Gerçek motivasyonunuzu tanımladığınız zaman (tabi ki motivasyonunuz para kazanmaktan çok daha ötesi olmalı) müşterileriniz ve takımınız da dahil etrafınızdaki insanlara ilham verebilirsiniz. “Neden” i belirlediğiniz zaman nasıl ve ne olduğuna ya da şirketinizin süreçlerine ve ürünlerine odaklanmalısınız.

Eğer motivasyonunuzu açıkça belirlediğiniz bu kısmı atlarsanız ancak geçici bir süre ilham kaynağı olabilirsiniz ve bu da uzun vadeli bir iş modeli için hiç iyi olmaz. İnsanlar plandan çok nedene, amaca ve göreve odaklanırlar.



Steven Johnson – İyi fikirler nereden çıkagelir?

Alışılmadık seviyelerde inovasyona ve yaratıcılığa yol açan ortamlar nelerdir? Amerikalı popüler bilim yazarı ve medya teorisyeni Steven Johnson, en yenilikçi tarihsel, biyolojik ve teknolojik ortamlarda keşfettiklerini anlatmak için bu soruyu soruyor. İnovasyonu ele alışı gerçekten çok ilginç ve benzersiz çünkü ilham vermenin etrafında oluşturulan geleneksel dil kullanımından kaçınıyor. Birinin aniden dahiyane bir fikri olması veya kafasında şimşekler çakması deyimlerinin insanları yanlış yönlendirdiğini söylüyor. Çünkü insanın aklına iyi bir fikir gelmesi aslında bir şimşek hızıyla aniden olmuyor. Tam tersine başarılı inovasyoncular, sık sık denedikleri ve yeni fikirler oluşturdukları ve etraflarında aynı kafada insanların olduğu ortamlara dalarlar ve iyi fikirler genelde bu ortamlardan çıkıyor.  Siz de kendiniz için bu ortamı oluşturabilir ve yenilikçi alışkanlıklar edinebilirsiniz diyor Johnson.





Seth Godin – Fikirlerinizi nasıl yayarsınız?

Pazarlama dâhisi olan Seth Godin, hepimizin “Ben bunu nasıl düşünemedim?” diye tepki verdiğimiz örnekler sunuyor. Müşterilerin aslında ne kadar da ilgisiz olduğunu açıklıyor. Gelen kutularımız değişmeyen spam mesajlar ile dolu ve bu mesajlar okyanusta bir balık olmaktan öteye geçemiyorlar. Peki müşterilerinize en iyi şekilde nasıl ulaşırsınız? Doğru müşteriyi seçmeli ve o kişi üzerinde direnmelisiniz. “Dikkate değer” bir şey söylemeli veya yapmalısınız. Bunu söylerken gerçek anlamıyla söylüyor: Onlara dikkat çekici bir şey sunmalısınız.

Peki ya doğru kitleyi seçmek? Olabildiğince çok insana ulaşmak istemiyor muyuz? Seth bu varsayıma meydan okuyor. Ona göre ürününüzü olabildiğince insana değil ilgilenen, o konuda saplantısı olan insanlara pazarlamalısınız. Çünkü ilgilenen insanlar sizi dinler ve bu dinleyen kişiler daha sonra sizin pazarlamacınız olur. Ürününüzün sesi olarak onu tüm dünyaya yayar ve itibar kazandırır. Eğer dikkate değer bir şeyiniz varsa onu gerçekten ilgili olanlara anlatıp, onların sizin yerinize işinizi dünyaya yaymasını izleyebilirsiniz.

Yaptığınız iş hakkında konuşmaya değer mi? Yaptığınız iş hakkında durum güncellemesi yapmaya, tweet atmaya ya da bahsetmeye değer mi? Bu soruları kendinize sormalısınız.


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *